15 Kasım, 2017

Türkiye Cumhuriyeti gibi


birkaç gündür bir sebepten ötürü hastaneye gidiyorum. önce şehirdeki kendi ilçemdeki hastaneye gittin. hastanenin oldugu bina yetersiz gelince prefabrik evlerden hastane yaptılar. şimdi orası da yetersiz geliyor. gerçi yeni hastane yapıldı ama olay sanırım binada bitmiyor. yıllarca memlekette her şey binalara atıldı. tesis yok denildi. özellikle sporda bunlar söylendi. ah birt tesis olsa madalya rekorları kıracaktık ama yoktu işte, o yüzden kıramıyorduk. hastaneler için de aynısı geçerli. çok güzel hastaneler var. her imkan düşünülmüş ama iki gündür hayattan bezdim. hastalıktan dolayı hiçbir sıkıntım yok. tedavisi belli, ilacı belli ama hastane ortamı beni acayip gerdi. insanların koşuşturmacası, kavgalar, sistemsizlik, doktorların sinir stresi... her şey gergin hastanelerde. 

bugün başka bir hastaneye gittim. diğer ilçedeki hastaneye... kendi ilçemdeki hastanenin doktoru ilgisiz davranınca başka doktora gideyim dedim. iyi ki öyle yapmışım. önceki doktorların verdiği ilaçları boş ver kullanma dedi. onun yerine pansuman yaptırmamı söyledi. bir de iki kutu hap verdi. bunları yaptıktan sonra tekrar gelmemi söyledi. diğer doktor iki tane krem verip başından savmıştı. toplamda 2 dakika kalmamıştım odasında. o da kendi çapında haklı; kapısında birçok insan var. herkesi sinir stres tavan hemen sıranın kendilerine gelmesini bekliyor. 

iki gün boyunca göremeyeceğim tartışmayı hastanede gördüm. bir tanesini de ben yaşadım. doktor reçete için dısarıdaki görevlinin yanına gönderdi. oradan reçete alıp doktora imzalatacaktım. sıraya girmeme gerek olmadığı için direkt görevlinin yanına gittim. durumu anlatırken sırada bulunan genç birisi görevliye, siz neye göre barkod veriyorsunuz biz burada bekliyoruz dedi. ben de ben barkod almayacağım, doktor gönderdi reçete yazdırmaya geldim dedim.  sıradaki adam da bana beni ded doktor gönderdi dedi. o zaman sen de buraya gel deyince, görevli araya girdi. sizin işiniz başka onun başka. srıadaki arkadaş sen sırada bekle dedi. aldım reçetemi gittim doktor odasına. biraz tersleşsek kavga etmemek güç. sinirler gergin, derbi maça çıkmış futbolcu gibiyiz. bir tanesinde bir amcamız barkod veren görevliyle tartıştı. görevliyi savunmaya gelen başka bir abimize, tayyip babaya söyleyin bunları, sistem çok güzelmiş ya bunları söyleyin tayyip babaya dedi. abimiz de tayyip ile ne alakası var deyince kısa süreli gerginlik yaşandı. herkesin ağzında tek cümle allah buraya düşürmesin. hasta olmak ile alakalı bir problem yok, doktorlar da bana göre şu düzende işlerini harika yapıyor. ancak hastaneler inanılmaz yoruyor insanı. koca memleketi sığdırmışlar, hastane kapısına türkiye cumhuriyeti tabelası asılsa çok yakışır. doktorların odaları nezih, iyi aile semtleri, koridorlar işçi, çiftçi şehirleri... arada sırada mahallenin okumuş çocuguna gidilmesi gibi doktor odalarına giriliyor. bir şeyler danışılıyor, dertler çözülüyor. allah düşürmesin ne diyelim.

Hiç yorum yok: