22 Kasım, 2017

İlk Adım


temmuz ayı içerisinde olması lazım, askerlik için gaza gelip şubeye gitmiştim. sıra numarası da alıp beklemeye basladım. kalabalık oldugu için dısarıda bekletiyorlardı, bina içerisinde değil. o arada telefonla uğraşıyrdum vakit geçsin diye ama hava inanılmaz sıcak, o vakit geçmiyordu. bir de zaten yapmak istemeğim askerliği icra eden insanlarla aynı ortamda bulununca iyice nefret ettim. hemen aklıma kendi yapacağım askerlik gelmeye başladı. bu vakit nasıl geçecekti, nasıl uyuyacaktım, rahatlıga alıstıktan sonra o disiplin beni sıkacak mıydı, ortam nasıldı... sorular sorular... telefonla uğraşırken whatsapp grubundan arkadaşlarla da konusuyordum. aynı sıkıntıdan müzdarip üç kişiyiz. yazışırken ne olduysa birden kararımdan vazgeçtim. şubeden çıktım gittim. karar verdim o an; askere gitmeyecektim. kaçabildiğim kadar kaçacaktım, hem bedelli de çıkacak diye kendimi inandırdım ama gel zaman git zaman kaçamadım. olmuyor. sürekli engel, fırsatlar kaçıyor...

30 kasım günü şubat celbinde askere gitmek için son gün. son güne kadar bekleyecektim. belki şaka maka bedelli çıkar diye umut ediyordum. devletin muhtemelen içine gireceği kriz, askeri harcamalar derken kendimi bedelli çıkacağına inandırmaya basladım ama bir yandan da çevreme şubatta askerim demeye basladım. çünkü artık ciddi ciddi bu konuyu bir yere bağlamam gerekiyor. yolumu bulamıyorum. ve nitekim bu gün anlık bir gazla şubeye gittim. yine askeriyeden içeri girer girmez, kendi yapacağım askerliğimi kurgulamaya basladım, nasıl geçecekti o zaman? bitecek miydi? birçok soruyu kafamda döndere döndere sıramı bekledim. ama sıra beklerken bir yandan da ortamı gözlemliyorum. komutanlara, memurlara çay götüren askerler, göt donduran soğukta nöbet tutanlar, sıkıla sıkıla iş yapanlar... orada hiç kimse halinden memnun değildi. muhtemelen herkes aynı durumda... ve sıra bana geldi, doldurulan formlar, bakayadan dolayı kesilen ceza ve işlemin tamamlanışı, şubatta askerim.

yalnız, şubeden çıktıktan sonra bir rahatlama oldu. yolda yürürken keyiflendim birden. önümdeki çok büyük engeli aşmak için bir adım atmıştım ve o adım çok önemliydi çünkü diğer adımların habercisiydi. şu anda şubeye gitmeden önceki gerginliğim yok. askerlik benim için muallaktı, artık muallak bir durum yok. işlemler tamam, kesin olarak gidiyorum. çay da servis etsem, patates de doğrasam gece nöbete de gitsem o askerliği yapacağım. onun için ilk adımı da bugün atmış bulunuyorum.

Hiç yorum yok: