19 Ekim, 2018

Kill Bill: Vol. 1


tarantino filmlerini seviyorum. bu cümleyi kurup kill bill'i daha önce izlememiş olmak da benim ayıbım. bolca kan, harika müzikler, intikam... kanın gövdeyi götürdüğü bir film. mensubu olduğu eski ortamın hayatının içine eden bir kadının intikamı.

filmi izlemeye başlayınca mantık hatalarına takılı kaldım. gerçeklik aramaya başladım. hastanade onca olay olmasına rağmen kimsenin ruhunun duymaması. arabada saatlerce geçen süre. polislerin olmaması gibi düşüncelere dalıp giderken bıraktım bu düşünceleri filmin içine girdim. keyfini çıkardım. film bittiken sonra sanırım ekşi sözlükte okudum, gerçek insanlarla çekilmiş anime tanımlaması gördüm. film hakkında en güzel yorum bu bana göre. bu yüzden birtakım mantık hataları gibi gözüken şeyler gözardı etmek gerekiyor. filmin içindeki duyguları hissetmek önemli.

uma thurman güzel kadın. hatta okuduğuma göre tarantino filmde onun oynamasını özellikle istemiş, bir nevi film onun için yazılmış. hamileliğinden dolayı da filmin çekimleri geç başlamış. fazla olan sahnelerden dolayı yapımcılar filmi ikiye bölüp yayınlamış. geceye ikinciyi izlerim gibi. genelde ilk filmi izledikten sonra ikinci filmi hemen izlemem. araya baska filmler girer ondan sonra serinin devamına bakarım. ama kill bill'in ikinci filmini hemen izlemek istiyorum. bir de merak uyandırdı. yeni ölüm listeleri.

normalde kan gövdeyi götüren filmlerden pek haz etmiyorum. hatta fazla aksiyon da sevmiyorum ama tarantino filmleri bu düşüncemin ististanası oluyor. şu ana kadar sevmediğim filmi yok.

Hiç yorum yok: