01 Ekim, 2018

Boşlukta Sallanan Adam


saul bellow romanı. ikinci dünya savaşı zamanı askere çağrılmak için işinden ayrılan bir adamın işsizliğini anlatıyor. joseph, askere çağrılacağım diyerek işinden ayrılır ama bir türlü çağrılmaz. bu arada zaman geçer, işsiz olarak vakit geçirir böylece bireyin toplumla ilişkisi güzelce görürüz.

kitabı okumadan önce iyi kötü bakmıştım konusuna. ilgimi çekmişti. kendim de kitaptaki duruma düşmüştüm çünkü. askere gideceğim diye işimden ayrılmamıştım ama zor dönemlerdi. kitabın adı gibi boşlukta sallanıyordum. debelenmek gibi. askere gitmediğim iş yoktu. tecil bitmişti. mecburen bana kışla yolları gözükmüştü. askere gitmek için kendi celp dönemimi beklerken kitaptaki benzer sıkıntıları yaşamıştım. parasız kalmak, eksik olmak, kavgacı ruh hali... bunlar bende de vuku buldu. joseph, özgür olsa da özgürlük ona yük olarak geri dönüyor. bu yüzden askerlik gibi tüm özgürlüğünün elden alındığı ortama artık koşa koşa gitmek istiyor. beni alın diyor. toplumun onu getirdiği nokta, aslında toplumun özgür insana nasıl kambur olabileceğinin göstergesi. benzer olay bende de oldu. öyle bir noktaya gelmiştim ki, yeter deyip yaldır yaldır şubeye gittim; ben askere gitmek istiyorum dedim. evraklar, imzalar, komando olmak ister misin tırı vırı derken işimi bitirip, askere gidişimi beklemeye başladım. askere gittiğimde de kendi özgürlüğümü başkalarına vermek beni rahatlatmıştı. çünkü özgürlüğüm bir işe yaramıyordu. özgür olarak bir şey yapamıyordum. kendimden yorulmuştum. kitabı okurken en çok kendimi gördüğüm kısım buralar oldu. toplumun bir parçasısın ama aynı zaman da değilsin. özgürsün ama bir dakika, bazı şeyleri yapamazsın.

saul bellow, bu kitapla 1976'da nobel edebiyat ödülünü almış. günlük şeklinde yazılmış, yormadan okunuyor. güzel kitap. askerlik öncesi boşlukta yaşayan erkek bireyleri zaman zaman kitapta kendilerini görebilir.

Hiç yorum yok: