17 Şubat, 2019

Yaklaşık 10 Sene


uzun bir pazar günü kahvatısı ardından, dinlenen müzik, internette okunan hafta sonu mesajları... pazar gününün en sevdiğim kısımı... ama tabii artık düzgün röportaj bulmak kolay olmuyor. ısmarlama siyasi röportajlar ya da insanları salak yerine koyan şarkıcıların, sinemacıların röportajları oluyor.

zaman zaman düsüncede fazla muhalif oldugumu düşünüyorum. her şey eleştiriyorum. eleştirmek gerekiğini düşünüyorum. tabii benim muhaliflik kendi çapında olan bir şey. aktivist değilim. herhangi bir toplumsal olay için sokağa çıkıp yürümek ya da bağırmak içimden gelmiyor. zaten son zamanlarda böyle olaylar olmuyor. yeltenenlere kolluk kuvveti müdahelesi sonucu insanlar artık bu tip eylemlerden vazgeçmiş olabilir. sözde olan, sahaya yansımayan muhalifliğimin sonucu sokağa çıkanların yeterli desteği alamaması eylemlerin bastırılmasında rol oynuyordur.

açıkçası benim sorunum ülkedeki birçok anormal durumun normalleştirilmesi. hoşlanmıyorum bu durumdan. işin ilginci muhalif olan insanlar da bu normalleşme kervanına katılıyor. ülkede ciddi ekonomik problemler olmasına rağmen sanki yokmus gibi davranılıyor. hukuksuzluk anormal seviyelerde ama yine normalmış gibi davranılıyor. ya ne olacak canım denilebiliyor. yoksa o belediye baskanı, su baro baskanı takıldıgım noktalar bunlar değil. kişilerden bağımsız olarak anormalleşmenin normalleşmesi gibi saçma bir yere gidiliyor. bu anormalleşmeler her alanda var. iş ararken, çalışırken, sokağa çıktıgımızda, alışveriş yaparken... insanın oldugu her yerde var bu saçmalıklar ve insanların tepkisi sert değil. ee düzen böyle kıvamında. acayip işler.

hayat sürekli bir engeli geçme çabası. lise yıllarını, belki üniversitenin belli zaman dilimini katarsak, hayat bu yıllardan sonra hep meşgale haline giriyor. o yılların sorumsuzluğu belki de insanın en özgür zamanları. aslında üniversitede bile özgür olamıyor insan. daha o zamanlardan meşgale içine giriyor ve sürekli bir şeyler yapma halinde buluyor kendini. bu yüzden su anda içinde bulundugum durum beni artık sıkıntıya soksa da çok fazla kendime dert etmemeye çalısıyorum. biliyorum düzelecek bazı şeyler ama düzelen şeyler sorunları ortadan kaldırmayacak, yeni sorunlar doğuracak. 18-19 yasımdan su güne kadar, yaklasık 10 seneye tekabül ediyor, sürekli bir şeyleri yapma telasındayım ve sanırım bu hep böyle devam edecek. geçmeye çalıştıgım engeli geçtikten sonra baska bir engel öncekinden daha büyük bir şekilde karsıma çıkacak. hayat bizi hep bir şeylerle sorumlu tutacak. bu da böyle bir normalleşme.

Hiç yorum yok: