31 Ocak, 2019

Gişe Memuru


tolga karaçelik filmi. izlediğim üçüncü filmi. önce sarmaşık ardından kelebekler en sonunda da ilk filmi olan gişe memuru'nu izledim. aralarında sıralama yapacak olsam en sona gişe memuru gelir sanırım. gişe memuru, altın portakal'da en iyi ilk filmi ödülünü, serkan ercan da en iyi erkek oyuncu ödülünü almış.

film, dünyaya düşmesi beklenen meteor haberleriyle başlıyor. bu haber kendisiyle beraber baska dünyalarda da yasayan kimseyi ilgilendirmiyor. sadece kendi dünyasında yasayan kenan'ı ilgilendiriyor. çevresinden kopuk yaşayan kenan'ı meteor'un bu kadar ilgilendirmesi de ayrı ironi...

filmde en dikkat çektiğim yer kenan'ın berber arkadasına babasıyla ilgili serzenişte bulundugu kısımdı. kapı girişindeki lambayı tamir etmesini söyleyen baba, kenan'ın olaya et atmasını beklemeden kendisi tamir ediyor. basit bir lamba değişimi aslında tamir de sayılmaz. ama kenan buna çok tepki gösteriyor. arkadaşına, küçüklüğümde de böyleydi, önce yapmamı söyler sonra yapmamı beklemeden kendi yapardı diyor. kenan'ın kendi içine kapanması, para al para ver şeklinde monoton bir gişe memuru hayatı yaşamasının sebebi de bu. çocuklugundan beri dünyadan koparılmış. bir şeyi yapması beklenirken, yapılması gereken şeyin sürekli başkaları tarafından halledilmesi onu dümdüz bir hayatın içine atmış. kendisi de zamanla bunu fark etmiş olmalı, hem basit bir lamba değişiminden dolayı babasına kızıyor hem de kimseye fark ettirmeden gece karanlıgında babasının arabasını tamir ettirmeye çalısıyor. tamiri kimseye söylememesi de arabayı tamir ettikten sonra tek basıma, kimse yardım etmeden yapabildim motivasyonundan kaynaklı.

türkiye kenan gibi yetiştirilmiş çocukların ülkesi. sürekli çocuktan bir şey yapması beklenir ama çocuga yapma fırsatı vermeden büyükler tarafından o iş yapılır. çocuk düşünce çocuğun kalkmaya çalışması beklenmeden çocugun belinden tutulur iki ayak üstüne tekrar konur. hal böyle olunca çocuk yetişkin olunca yine birilerine ihtiyaç duyuyor. babası kenan'a lambayı değiştirmesini söylüyor ama o kadar alışmış ki arkasının toplanmasına basit bir işe bile koyulmuyor. lambayı tekrar kontrol ettiğinde lambayı çalışır vaziyette görüyor. hala kontrol aşamasında. eğer lamba o gün bozuk olsa kenan yine yapmayacaktı. kenan'ın bir nevi hayatı yaşama şekli böyle... sürekli etrafının toparlanmasıyla geçen bir hayat.

hayaller, rüyalar, gerçekler iç içe geçmiş... görüntüler muazzam. yukarıda ödülleri yazdık ama film en iyi görüntü yönetmeni ödülünü de almış. tolga karaçelik filmleri her ne kadar bana hitap etmese de farklı işler yapmasını seviyorum.

Hiç yorum yok: