15 Ekim, 2017

Gebzespor 1-0 Nilüfer Erdemlispor


en son saha içinden maçı çocukken top toplayıcılık yaparken izlemiştim. o zamandan sonra ilk kez bugün izledim. onda da amatör küme maçı oldugundan dolayı oldu herhalde profesyonel bir takımın maçını ya da üst lig takımlarından bir tanesinin maçını zor izlerdim. tuhafıma giden şey yeşil alanın dısında kalan yerin yönetimiydi. amatör küme maçına göre epey katıydı. her zaman böyle mi oluyor bilmiyorum. talimat böyle klasik laf. aynı talimat tribünde pek işlemiyor. gerçi biraz naz geçene talimat işliyor. içinde bulundugum durumda talimatlara aykırı on olay oldu ama saha komiseri onlarla pek alakalı değildi.

gebzespor her zamanki gebzespor ama bu sezon galibiyet alıyorlar; tek ama en büyük, ve en güzel fark sanırım. dördüncü haftada nilüfer erdemlispor'u harika bir frikik golüyle 1-0'la geçtiler. şu ana kadar 4 maçta 4 galibiyet aldılar. 

nilüfer erdemlispor epey genç takım belli. devre arasında yardımcı hocalarıydı sanırım, 18 yaşındaki 9 numaraya, 18 yaşındasın ne olmuş, korkma topunu oyna diye motive ediyordu. diğer oyuncularda pek büyük sayılmazdı. yüzlerinden yaşları belli oluyordu. gebzespor ile kıyas yapınca arada epey sıklet var. gebzespor rahatlıkla 3.lig, 2.lig oynayacak topçular almış. hedef belli; şampiyonluk. ama takım olmak başka mevzu tabii. ne kadar oyuncu alırsan al takım olabilmek meziyet işi. gebzespor kolay dağılacak gibi top oynuyor. bir şekilde galip geliyor ama her an mağlup olacak, kırılacak bir takım izlenimi veriyor. bu da önüne geçilecek bir durum değil. alt liglerde alışma süreci diye bir şey yok. kontratlar genellikle 1 yıllık. oyuncuların hemen birbirine alışıp ite kaka takımı üst lige çıkarmaları gerekiyor. o yüzden bu kırılgan olma ihtimaline pek takılmadan öne bakmak gerekiyor. 

Hiç yorum yok: