15 Ocak, 2018

Yaban


lisede, birinci sınıfta edebiyat hocam aldırmıştı bu kitabı. bununla beraber küçük ağa'yı da almıştım. özet çıkarıp hocaya verecektim, buna mükabil sözlü notu almış olacaktım. tabii okumadım, internet cafeden çıktıyı aldım, el yazısıyla yazdım ve hocaya verdim. kitaplar da okulun kütüphanesine kalmıştı. hazırlıkta da benzeri olmuştu. genç werther'in acıları'nı almıştım ama okumadan doğru kütüphaneye gitmişti. on dört-on beş sene önce okumak için aldığım kitabı henüz okudum. keşke o zaman okusaydım. bu arada küçük ağa'yı da hala okumadım. kısa sürede onu da okumak istiyorum. lise yıllarım çok eğlenceli geçse de kültür, sanat, müzik, edebiyat konusunda bomboş geçti. üniversiteye gittikten sonra okumaya başladım, film, müzik tarzım oluşmaya başladı. lise yılları kocaman sokak çocuklugu.

bize anlatılanlar, kazmayla, çapayla cumhuriyeti kurduğumuz... herkes birlik oldu ve milli mücadele döneminden çıktık. lisede, tarhi derslerinde anatılanlar bunlar. hele benim gibi ulusalcı, milliyetçi kırması bir ailede büyüyünce, geçmişte herkesin sevgi kelebeği olup vatan için savaştığını düşünüyorsunuz. hiç öyle olmamış tabii. kemal tahir romanları bana bunu öğretmişti. yakup kadri de tasdik yaptı.


Bir gün, uçaklar, gene aşağıya kağıt atmaya başladılar. Sanki havadan kudret helvası yağıyormuş gibi kapışan kapışana… Alan, bir süre kağıdı okumağa çalışıyor, sonra beceremeyip katlıyor, katlıyor ve bir muska gibi kuşağının içine yerleştiriyor. Bazısı gidip imamı buluyor: -Okuyuversene, bakalım ne diyor? İmam hecelemeğe başlıyor: Muhterem Anadolu ahalisi, Kemal çeteleri mahvolmuştur. Adım adım bütün şehirleri, kasabaları zaptettik. Şimdi Ankara üzerine yürüyoruz. Sakın bize karşı düşmanca harekete kalkışmayınız. Biz sizi, Halife tarafından kurtarmağa geliyoruz. -Ne diyor? Ne diyor? … Biz sizi Halife tarafından kurtarmağa geliyoruz. Ne Halifeyi, ne de Peygamberi bildikleri var. Fakat, kurtarmağa geliyoruz sözü, bilmeksizin pek hoşlarına gidiyor. Kurtarmak! Sizi, kim kurtarabilir? Sizi gökten melekler inse kurtaramaz. Çünkü, sizi evvela sizden, kendinizden kurtarmak lazımdır.

kitapta çok etkileyici kısımlar var ama alttaki üstteki kısım çok ilgimi çekti. özellikle son cümle can alıcı, "Çünkü, sizi evvela sizden, kendinizden kurtarmak lazımdır." kitabı okuyunca düşündüğüm bir şey daha var, o da, anadolu insanın hala aynı oldugu. değişen bir şey yok. hala kendilerinden kurturalması gereken insanlar... aradan geçen yıllara rağmen değişen hiçbir şey olmaması koca bir yazık. 

Hiç yorum yok: