05 Ocak, 2018

Lady Bird


torrente düşünce izlemek istedim ama altyazısı hemen çevrilmedi. nihayet altyazı da düşünce oturdum izledim. merak ettiğim filmlerden bir tanesiydi. filmi izlemeden önce izleyenlerde hayal kırıklıgı yaşatmıştı. birçok kişi sanırım benim gibi büyük beklenti içine girmişti ve pek beğenmemişti. bu yüzden ben de pek beklentiye girmedim. beklentiye girmediğim için sanırım genel olarak beğendiğim bir film oldu. insanların beğenme sebebi de şu olabilir. lady bird'ün hikayesi cinsiyetten ve memleketten bağımsız birçok insanın karşılaştıgı bir hikaye. kabukları olan bir şehirde ve toplumda, sıkı kurallarla büyüdüğünüzde o kabugu ve kuralları delme ihtiyacı hissediyorsunuz. nerede yaşadıgınızın, hangi dine inandıgınızın bir önemi yok. her ülkede ve millette lady bird benzeri gençler var. filmi güzel yapan taraf da bu. lady bird'ün 18 yaşına girer girmez porno dergisi ve sigara alması, hatta bunları satın alırken 18 yaşına bastığını belirtme ihtiyacı hissetmesi, içinde olunan psikolojiyi gayet güzel anlatıyor. filmde en sevmediğim karakter call me by your name'in yıldızı timothee chalamet'in oynadıgı kyle karakteri oldu. lady bird'e söylediği yalandan ötürü değil, elde kitap o ne havalar öyle, sarma sigara içmeler... ağza şamar atmalık bir karakterdi. call me by your name'de de elinden kitap düşmezdi ama entelektüel oldugu anlaşılıyordu. bu filmde elde kitap olmamış ya da yönetmen her elde kitap olanın dolu bir insan olmadıgı güzelce vermiş. mesajı aldık greta hanım.

yüksek beklentiye girilmezse güzel film. frances ha havası normal olarak var. mistress america'yı izlemedim ama o filmin havası da var. greta gerwig'e, noah baumbach epey etki etmiş. aynı tarz filmler.

Hiç yorum yok: