08 Mart, 2018

Icarus


icarus'u bir spor vlogunda duydum, izleme listesine attım. oscar ödüllerinde en iyi belgesel ödülü alınca bir an önce izlemek istedim. doping nasıl yapılır? yakalanmadan doping testlerinden nasıl geçilir? bu soruların cevaplarını bulabiliyoruz. bundan sonrası epey spoiler dolu.

icarus'un yönetmeni bryan fogel amatör bisikletçi. fransa'da amatör bisikletçilerin katıldıgı yarışmaya katılıyor. yanlış hatırlamıyorsam 12. oluyor. yarışmayı ilk sırada bitirenlerin farklı seviyede olduklarını görüyor. çalışarak oralarda bulunmanın zorluğundan bahsediyor ve sonraki sene doping yapmaya karar veriyor. bunun için iletişime geçtiği birisi ki; doping konusunda uzman ve her sporcunun doping yaptıgını iddia ediyor; fogel'a, grigory rodchenkov'un kendisine yardım edeceğini söylüyor. rodchenkov, dünya anti doping ajansı moskova sorumlusu. önemli bir isim. belgesel neredeyse onun üzerinden ilerliyor çünkü kendisi, doping yapan rus atletlerin doping testlerinin negatif çıkmasını sağlayan kişi. doping yapanları yakalamakla görevli bir numaralı isim, sporcuların testlerinin negatif çıkmasını sağlıyor. bu sayede rus sporcular, soçi'de, doping yaparak neredeyse 30 madalya almış.

belgeselin ilk yarısında fogel, rodchenkov gözetiminde sistematik şekilde performans artırıcı ilaç ve iğne alıyor. rodchenkov aynı zamanda fogel'ın testlerinin negatif çıkmasını da sağlıyor. fogel her ne kadar doping yaparak sonraki sene yarışsa da bisikletindeki problemden ötürü kötü derece elde ediyor. burada benim için önemli nokta var. fogel, doping yapmanın şampiyon olma garantisi olamayacağı minvalinde bir şey söylüyor. şampiyon sporcu olmak başlı başına meziyet işi. doping yapmak 12. adam motivasyonu gibi; eğer o saf yetenek yoksa, sporcu istediği kadar doping yapsın şampiyon olma ihtimali de yok.

belgeselin ikinci yarısı biraz farklı ve bazı insanlar tarafından en çok eleştirilen kısım. çekimler sırasında  rusya'nın doping olayı patlıyor ve belgeselin hikayesi farklı bir yere evriliyor. çünkü ortaya çıkan skandal sonucunda fogel'a doping konusunda yardımcı olan rodchenkov'a büyük suçlar atılıyor. belgesel bu yönde ilerliyor. rusya'nın, soçi kış olimpiyatlarında devlet destekli, organize şekilde doping yaptıgı ortaya çıkıyor. rusya'nın olimpiyatlara ev sahipliği yapması, milliyetçi duyguları kabartıyor. devlet politkası olarak maksimum madalya hedefleniyor ve bunun için illegal yollara girmekten geri kalmıyorlar. rodchenkov da sporcuların idrar numunelerini rus istihbarat görevlileri yardımıyla değiştirerek testleri negatif çıkarıyor. tabii bu suçlamalar rus hükümeti tarafından yalanlanıyor. rodchenkov abd'ye kaçıyor. yaptıklarını itiraf ediyor. rusya, rodchenkov'a ağır ithamlarda bulunsa da rodchenkov, direkt olarak spor bakanı yardımcısına bağlı oldugunu, onun da spor bakanına bağlı oldugunu söylüyor. spor bakanı da doğal olarak putin'e bağlı. tabii putin ve rus bakanlar bunları yalanlıyor. rodchenkov'un varlıklarına ve ailesinin pasaportlarına el konuyor. rodchenkov abd'de tanık koruma programına giriyor ve kimsenin bilmediği bir hayat yaşamaya başlıyor.

icarus'un oscar alması da ayrı olay. eleştirilere gelince, bazı kişiler söz konusu ülke rusya olmasa bu belgeselin ödül alamayacağını söylüyor. haliyle ödülün politik oldugunu dile getiriyorlar. haklılık payı olabilir. son yıllarda oscar ödüllerinde politik davranıldıgı hep söyleniyor. hatta bu sene de hangi manayla ödül verildiğini anlamadıgım del toro'nun da, trump'ın meksikalılar hakkında söylemlerinden dolayı ödül aldıgı dile getiriliyor. mantıklı zira the shape of water'dan daha iyi filmler vardı. ödül almasının arkasında başka bir sebep olmalıydı. icarus için de benzer söylemler var. ama her şeye rağmen iyi belgesel. özellikle, dopingin nasıl yapıldığı kısım beni çok içine çekti. ilerleyen zamanlarda daha da çok izlenmesiyle epey tartışma yaratacak potansiyele sahip.

Hiç yorum yok: