24 Haziran, 2023

Kırlangıç

son oyun oldugunu ve yorumların da iyi oldugunu düşünerek aceleyle oyuna bilet almıştım. meğer son oyun değilmiş, sezonun son oyunuymuş. bosu bosuna acele ettik. gerçi erken almanın avantajı oldu. çok güzel bir yerden oyunu izlemiş oldum. oyun için çok büyük beklentim yoktu. eylül oyunundan dolayı uğur kanbay epey popüler olmuştu. onun adını görünce kırlangıç'a gideyim dedim. eylül'ü de hala bir türlü izleyemedim; istediğim sahneye ve seansta gelmedi oyun.

oyunu sevdim. normalde yabancı oyunlar türkçeye çevrilip oynanınca pek oyuna dahil olamıyorum. karşımda türkçe konuşan ramon olunca tuhaf geliyor. türkçe dublajlı film izlemek gibi. ama konu çok ilgimi çekti. senaryonun bir hikayesi var elbette. bir gay barda eşcinsellere yönelik katliam var ortada; buradan çıkılmış ve ortaya böyle bir senaryo çıkmış. ama benim için karakterin gay olup olmaması çok önemli değildi.

türkiyede acaba kaç aile çocuğunu gerçekten tanıyor çok merak ediyorum. aileler ve cocukları arasında kocaman bir duvar varmış gibi geliyor bana. cocuklarını asla tanıyamayan anneler ve babalar var. bunun tam tersi de epey mevcut; anneyi ve babayı asla tanıyamayan cocuklar... biraz acı verici. yıllarca aynı evi, hayatı paylaşıyorsun; tanıdığını düşünüyorsun ama aslında kocaman ev içinde bazı rollerden ibaret hayat. 

amelie oğlunu hiçbir zaman tanıyamadı. onu anlamadı. gay olduğu için bu belki böyleydi ama gay olmasa acaba durum değişir miydi? en azıdan bizim ülke için... sürekli söylenen kaçamak cevaplar, idare edilen telefon konuşmaları ve sohbetler; aa öyle mi, hadi ya, tüh, gerçekten mi, eee baska ne var ne yok ve kapanış. toplam konuşma süresi 2 dakika, 3 dakika. 

seviyor muyuz? evet. ne eksik? hiçbir fikrim yok.  

Hiç yorum yok: