12 Ağustos, 2019

Grans


grans, türkçesi sınır. isveç, danirmarka yapımı ali abbasi filmi. filmi izlemeden önce isminden ötürü göçmenlerle alakalı zannettim ama tabii izlemeye başladıktan sonra alakası filmin göçmenlerle alakası olmadıgı anlasılıyor. daha sonra ali abbasi ile yapılan röportajı okudugumda, göçmen meselesinin kendi içinde ciddiye alınması gerektiğini ve trol hikayesi üzerinden anlatmayacağını söylemiş. güzel düşünce. göçmen meselesi günümüzde büyük problem, her konuda daha ciddi çalışmaları hak ediyor.

güvenlik görevlisi tina'nın farklı bir dış görünüşü var. bu durumu kabullenip ona göre hayatını yaşıyor. tina görünüm olarak insan olsa da aslında bir trol. insanlar tarafından yetiştirildiği için ona göre alışkanlıkları ve hayatı şekilleniyor. trol olmasından dolayı olağanüstü koku alma duyusu var. insanların kokusundan onların suç işleyip işlemediğini fark edebiliyor. bu da onu işinde başarılı bir görevli yapıyor.

tina'nın vore ile karşılaşması ve tanışması akabinde gelişen dostlukları, tina'yı daha eğlenceli bir hayatın içine çekiyor. trol olan bedenini ve kimliğini keşfediyor. kendisinde anormallik olmadıgını fark ediyor; doğasını keşfediyor. ona göre yaşamaya başlıyor. ama burada bir kırılma var. vore, insanlıga düşman bir canlı; insanlardan, insanların yaptıklarından nefret ediyor. bunu tina'ya söylediğinde de tina, iyi insanların olabildiğini, hepsinin kötü olmadıgı söylüyor. kırılma noktası burada. tina için mutlak iyi ya da kötü yok. bazı insanların trollere olan davranışlarından tüm insanlıgın kötü olması gibi anlam çıkarmıyor. tina için komşusu olan aile son derece iyi, yardımsever insanlar. ancak vore için durum tam tersi, insanlar mutlak olarak kötüdür. iyileri yoktur. cezalandırılmayı hak ediyorlar. belki de tina, vore'in bu düşüncesinden dolayı ona karşı soğumus olabilir.

film genel olarak vasat bulsam da sevdiğim film oldu. çok fazla fantezi türü sevmemem filme karşı bakısımı etkiliyor olabilir.

Hiç yorum yok: