07 Temmuz, 2019

Fleabag


vakit geçirmelik bir şeyler arıyordum. bir anda izlemeye basladım. aslında bir anda izlerken de bulmadım kendimi. özellikle vakit geçsin diye bir şey izlemek istediğimde uzun uzun dizi ya da film arıyorum. yine aynı bir arayış içindeyken, karsıma çıktı ve izlemeye basladım. bir kadının hayata karşı tutunma arayışı. tutunma, tutunamama yazınca arkadan agır dramlar gelebiliyor ama dizinin türü komedi. ödüllü bir komedi.

birinci sezonu izledim. ikinci sezondan da bir iki bölüm izledikten sonra unuttum gitti diziyi. nice diziler bende böyle heba oluyor. bir yere kadar izliyorum sonra öylece kalıyor. öylece kalma sebebi de dizilerin kendilerini tekrar etmesi. normal olarak tabii. sonucta tv series denilen bir şey... ama tabii bir yerden sonra sıkıyor bu tekrar işi. aynı karakterler, aynı olay döngüleri dönüp duruyor. dizi bir yere bağlanamıyor. mini dizileri ayrı bir yere koyuyuorum. anlatacağını kısadan veriyor.

yorumlardan anladıgım kadarıyla kadınların daha çok hosuna giden bir yapım. normal olarak. dizinin basrolunda kendi olarak var olmaya calısan bir kadın var. özgür, kendi işin yapan, baskasına muhtaç olmayan, kafasına estiği gibi yasayan... ama sadece kadınlara hitap eden tarafı yok dizinin. gayet herkes tarafından izlenebilir. epey eğlenceli. fleabag'in kendi kendine konusmaları, umursamazlıgı insanı hayata karsı şevke getiriyor. özgür olma ihtiyacı hissettiriyor.

şu an ikinci sezonu yayınlanmıs. akıbeti nedir bilmiyorum. ben birinci sezonu izledim. belki daha sonra ikinci sezonu da izlerim. büyük ihtimalle izlemem. ama izlediğim bölümler için konursam. izlemesi gayet keyifli, güzel, eğlenceli bir ingiliz serisi.

Hiç yorum yok: