uzun zamandır buraya bir şeyler yazmamışım. 9 ay olmuş. tabii bu zaman zarfından bir şeyler izledim, okudum, dinledim ama nedense yazma ihtiyacı hissetmedim. okudum, izledim diyorum ama açık konuşmak gerekirse çok fazla hayatımı verimli kullandığım söylenemez. iş çıkışı ve akabinde yemek sonrası gelen uyku beni bir şey yapmamaya itiyor. boş durmak ya da zihni yormayan işlerle meşgale olmak daha çok işime geliyor; bunda mesai saatlerinin salgın yüzünden yarım saat erkene alınması ve benim iş için daha erken kalkmamın, erken uyumamın da etkisi var.
son yazından bu yana değişen bir şey yok hayatımda. salgınla beraber yaşama sürecine devam ediyorum. çevremde daha fazla pozitif olan kişi var, daha fazla ölüm duyuyorum. buna karsın aynı yasaklar, kısıtlamalar devam ediyor. bunca kısıtlamaya rağmen vaka sayılarının düşmemesi kısıtlamaların gereği olmadığının ispatı gibi duruyor.
yapmayacaksın, gitmeyeceksin, koşmayacaksın, yemeyeceksin... biz izin verirsek bunları yapabilirsin, diğer türlü bunların hiçbirini yapamazsın. insanın doğasına ters bir durum. artık serbest kalma zamanı geldi gibi. belki yine kısıtlamalar olmalı ama devleti yapmayacaksın zorbalığını artık bırakması gerekiyor. kendi halinde tek basına bisiklet bile süremiyorsun. kime ne zararın var? kalabalık toplanmalar yine olmasın, yine bazı düzenlemeler olsun ama tek basıma dışarı çıkıp yürüyebileyim, bir banka oturabileyim. geçen sene bahar aylarıyla beraber gelen düzenlemeler yüzünden bir senedir hayatımızı yaşayamıyoruz. baskıladıkça, yapma dedikçe, evlere kapattıkça daha şiddetli çıkmak istiyor insan.
tekrar buraya bir şeyler yazma motivasyonum olur umarım. tekrar eden bir başlangıç olsun.