31 Aralık, 2019

Away We Go


herhalde filmi tek kelimeyle anlatmak istesem sakinlik olurdu. sıcak film. ne yapacağını, geleceğini nasıl şekillendireceğini bilemeyen otuzlu yaslarının ortasında bir çiftin ne yapmak istediklerinin hikayesi. bir de bebek bekliyorlar. onunla ilgili hayalleri, düşünceleri olan belirsizlik içinde bir çift.

ne yapmak istediklerini, nerede yşamak istediklerini bulabilmek için şehir şehir geziyorlar. yanlarında, etraflarında birileri olsun istiyorlar. her gittikleri şehirde karsılastıktaları arkadasları, akrabaları onlar için hayal kırıklıgından öteye gidemiyor. şehir şehir gezdikten sonra yanlarında kendilerini bulmaları, birbirlerine sıgınmaları, yaşamak istedikleri evin ortamı filmin sakinliğine çok yakıstı. 

açıkçası biraz zor bitirdim filmi. filmin basrolundeki çiftle alakalı problem yoktu ama yanlarına gittikeri arkadaslarına tahammül edemedim. o sahneleri izlemek beni inanılmaz sıktı. bu yüzden filmi izlerken de biraz sıkıldım. 

genel olarak sevdiğim film oldu. izlemesi beni zorlayıp sevdiğim film nadir oluyor. bu da onlardan bir tanesi oldu. 

29 Aralık, 2019

Zorluk


iki ay oldu buraya bir şey yazmayalı. blogun içeriğini düşününce bayagı maç, film izlendi. çok kitap alınsa da buna paralel olarak pek bir şey okunmadı; idare edildi. demir eksikliğinden mütevellit bitkinlik hali beni epey etkiliyor. isteksizliklik, eylemsizlik hali... 

dünyada ölüm kadar baska bir şey yok sanırım. hiçliğe gitmek, kaybolmak. geride bırakılan anılar gerçekten anı mı ondan da emin değilim. sanırım aile bireyleri hariç ne kadar yakın olursanız olun ölen kişiyi unutuyorsunuz. bir zamanlar yaşıyordu. hayal gibi bir şey. aile de alısıyor gerçi. zaman birçok şeyi gerçekten çözebiliyor. 

hayatımın bundan sonrası için plan yapmaya çalısıyorum. planı yapması bile zorken uygulamaya geçirmek nasıl olacak bilemiyorum. elimde fırsat oldugu söylesen de bu fırsatı eyleme dökebilmek gerçekten zor iş. kendimde şu an için o enerjiyi bulabilmek isterdim. 

ölüm demişken. her ölüm sonrası hayatın tadını çıkarma klişesi bir yerden filizlenir. ama tabii ölüm kadar gerçek hayatın kendisi. yaşamak gerçekten zor. istediklerini almak, istediklerini yapmak; zor. yine de aldırıs etmeden yapmaya çalışmak gerek. yapmya çalısmak, etmeye calısmak, gitmeye calısmak... sürekli bir şeyleri eyleme dökme çabası. çok yıpratıyor insanı. hele hele günün sonunda elde avuçta ne var diye bakıp hiçbir şey göremeyince, daha da yıpranıyor insan. 

doğmak baska bir gerçeklik. size bagımlı birisinin olması. onun fizyolojik ihtiyaçlarını karşılamak kadar duygusal ihtiyaçlarını karşılayabilmek... baska bir zorluk. sizi her şeye rağmen seven bir insanın yanından her şeye rağmen bir ömür olabilmek. 

hayat keşke nefes almak kadar kolay olsa.